Diyetisyen Dilara Koçak Röportajı— b-fit | Kadınların Spor ve Yaşam Merkezi

Diyetisyen Dilara Koçak Röportajı

Diyetisyen Dilara Koçak Röportajı

 

3 kardeşin en büyüğü olarak doğdum, benden 6 yaş küçük kız kardeşim ve 13 yaş küçük erkek kardeşim var, tüm ailem Mersin ve Tarsus’ ta yaşıyor. Ben lise eğitimi sonrası Ankara’ya Hacettepe Üniversitesi’ne geçtim, 6 yıl eğitimin ardından 1996 yılında İstanbul’a geldim.

- Çocukken yemeklerle aranız nasıldı, iştahlı bir çocuk muydunuz yoksa çok yemek seçer miydiniz? O yıllarda çok severek yiyip de hala vazgeçemediğiniz yiyecekler nelerdir?

Çok iştahlı değildim açıkçası, annem hep bizim az yediğimizden şikayet ederdi. Ancak Üniversitenin ilk yılı yurt hayatı ve düzensiz beslenme ile 10 kg almıştım bu hayatımda gördüğüm en yüksek kiloydu 49 kg iken birden 59-60 kg olmuştum. Annemim tüm yemeklerini severim ama nohutlu tavuk çorbası ile haşlama içli köfte favorimdir.

- Sağlıklı beslenme konularına hep ilginiz var mıydı yoksa üniversite sınavı öncesi hangi bölümler iyidir diye değerlendirip 'diyestisyen' olmaya mı karar verdiniz?

Ben 20 yıl önce üniversite sınavına girdiğimde diyetisyenlik mesleği bu kadar yaygın ve sıkça telaffuz edilen bir meslek değildi, bu sebepten çok planladığım bir tercih değildi ama okudukça çok sevdim ve mesleğime aşığım.

- Diyetisyen olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz?

Bu soruya hep aynı cevabı veriyorum çünkü fikrim hiç değişmiyor bir daha dünyaya gelsem ve seçme şansım olsa yine bu mesleği seçerdim.

- Mesleğinizden arta kalan zamanlarda en çok nelere vakit harcar, ne yapmaktan zevk alırsınız?

Kitap okumayı çok severim, aslında yazı yazmayı da seviyorum şu ana kadar 3 kitap, 4 kitap ajanda çalışmam oldu. Hayalim roman yazmak, bazen ufak hikayeler yazıyorum, belki bir gün bu hayalimi gerçekleştirebilirim

- Yoğun bir iş gününden sonra eve döndüğünüzde sizi en çok ne dinlendirir?

Duş almak, hafif bir müzik ve ayaklarımı uzatıp kitap okumak.

- Evde yemek yapar mısnız? Yapmaktan en zevk aldığınız yemek nedir ve tarifinizi bizimle paylaşır mısınız?

Çok fazla yemek yapacak zaman bulamıyorum ama benim için en güzel yemek salata, peynir, simit ve çay üçlüsüdür bir de meyve oldu mu tamamdır.

- Düzenli spor yapıyor musunuz?

Haftada 2-3 kez pilates ve yürüyüş yapıyorum

- Düzenli spor yapmanın özellikle kadınlar için önemi nedir?

Biz kadınlar östrojen hormonu sebebiyle daha yağlıyız ve metabolik hızımız erkeklere göre daha yavaş. Egzersiz yaparak kas kütlesini artırmak, korumak ve metabolizmayı hızlandırmak mümkün. Bu şekilde ciltteki sarkmalar ve selülite karşı da önlem almış oluyorsunuz.

- Yıllardır kadınlar için verilen ideal ölçüler vardır. Tüm kadınlar belirlenen ölçülere sahip olabilir mi? Yoksa her kadın kendine uygun sağlıklı ölçülerde yaşamına devam edebilir mi?

Her bireyin parmak izi farklı olduğu gibi metabolik hızı ve beden tipi de farklıdır. Aynı boy ve aynı yaşta iki hanımın aynı kiloda olmasını ideal kabul edemeyiz; kas kemik yapısı, genetik özellikler, sağlık durumu ve egzersiz seviyesi önemli farklar yaratabilir.

- Sizi yıllardır son derece fit ve ışıl ışıl sağlıklı görüyoruz. Özel bir diyet uyguluyor musunuz yoksa doğru beslenme ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını edinmiş olmak, özel diyetler uygulamadan fit kalmanız için yeterli mi?

Danışanlarıma önerdiğim şeylerin aynısını yapıyorum, hiçbir besinden kendimi mahrum etmiyorum her şeyden yiyorum ama ölçülere dikkat ediyorum düzenli spor yapıyorum iyi su içiyorum ve her gün vücut bakımı kremlerimi sürmeye özen gösteriyorum haftada bir gün de masaj yaptırıyorum, bir de sürekli pozitif düşünüp gülümseyişi yüzümden eksik etmemeye çalışıyorum.

- En yakın kadın arkadaşınıza hayatı boyunca yararlanabileceğini düşündüğünüz 3 öneride bulunsanız bunlar ne olurdu?

Su bulanık iken hiçbir şey göründüğü gibi değildir ani kararlar almaktan sakın Bedenin en önemli hazinendir onu sev ve iyi bak Gülümsemeyi yüzünden eksik etme.

- Son olarak hayat felsefenizin ne olduğunu sorabilir miyiz?

Sanırım yukarıdaki öneriler bunu çok iyi anlatıyor. Huzur en büyük hazinedir diye de eklemek isterim.

Önceki makale Prof. Dr. Teksen Çamlıbel Röportajı
Sonraki makale Prof. Dr. Hasan Kasap Röportajı