Nilgün Belgün Röportajı— b-fit | Kadınların Spor ve Yaşam Merkezi

Nilgün Belgün Röportajı

Nilgün Belgün Röportajı

 

Nilgün Belgün ile...

- Nilgün Hanım biraz ailenizden bahseder misiniz?

Anne tarafı memur, baba tarafı burjuva bir ailenin tek kızıyım. Sevgi ve varlık içinde yetiştirildim. Babaannem rum olduğum için melez bir kadınım. Batı kültürüyle eğitim almış bir çocukluğum var.

- Tiyatroya merakınız ne zaman ve nasıl başladı?

Çocukluğumda çok tiyatro izledim. Annem beni sürekli konserlere ve tiyatrolara götürürdü. Babam avukat ya da doktor olmamı istiyordu. Ama ben eğitimimi konservatuarda sürdürmeye karar verdim. Sesim de güzeldi, şan ve tiyatro sınavlarına girdim. İkisini de kazandım. İhsan Balkın'dı şan hocam ama ben tiyatroyu seçtim. 1974 yılında ilk olarak Devekuşu Kabarede başrolde oynamaya başladım. Ayşen Gruda'nın rollerini oynadım.

- Yaşam Felsefeniz nedir?

Çok özgür bir ruh yapım vardır. Menfaate dayalı hiçbir ilişkim olmamıştır. Hayatımı kendi seçimlerim ve prensiplerim doğrultusunda sürdürürüm. Benim için mutluluk ön plandadır. Gerek aşkta,gerek işte, gerek evlilikte mutsuz olduğum heryerden giderim.

- Çok genç görünüyorsunuz sanki yıllar sizi hiç etkilemiyor, bunun sırrı nedir?

Ben bunu genlerime bağlıyorum ama tabii ki kişimliğimle de ilgili olduğunu düşünüyorum. Hiç tembel değilimdir. Hayatın matrak taraflarını görmeye çalışırım. Mutluluğu evimde ararım. İnsanları güldürmeyi çok seviyorum. Farklı bir mizah anlayışım vardır. Başımdan geçen hikayeler efsane halinde dilden dile dolaşır. Başkalarına zarar vermeden kendi özgürlüğümü yaşarım. Bana ters gelen herşeyi uygun bir üslüpla söylerim.    

- Sporla aranız nasıl? Spor yapıyor musunuz?

Çok vaktim olmadığı için düzenli spor yapamıyorum ama devamlı yürüyorum.Bu yüzden B-fit beni çok ilgilendiriyor. B-Fit tam bana göre bir sistem kısa zamanda bütün vücudumu çalıştırabileceğimi düşünüyorum. Otuz dakika olması çok güzel, eğlenirken vaktin nasıl geçtiği anlaşılmıyor.

- Bu sezon çalışmalarınız neler?

TV 'de Akasya Durağı adlı dizide oynuyorum.Ali Poyrazoğlu ile 'İyi Günde Kötü Günde' adlı tiyatro oyununda oynuyorum. Bir de televizyona değişik bir program yapacağım.

- Çalışmadığınız zamanlarda en çok yapmaktan zevk aldığınız şeyler nelerdir?

Seyahat etmek, yabancı film seyretmek, sakin yerlerde tatil yapmak, istediğim zaman kalabalığa karışmak.

- Size göre aşk nedir?

Çok güzel bir duygudur. Bedelini ödeyerek doya doya yaşamak lazım çünkü aşk insana acı çektirir. Kendimi ateşe atmayı severim.

- Peki ya evlilik?

Artık düşünmüyorum. 3 aşk evliliği yaptım ama olmadı. Evlilik bir kurum işi. İki kişi o kurum için fedakarlık yapmalı.

- Peki ya çocuk?

İki  tane çocuğum bir torunum var. Adı Derin.Çok erken evlendim. Ailemle çok iyi ilişkilerim var. Ama onlara tutkuyla bağlanmam çünkü aile de tutku zarar verebilir. Bir tek aşkta tutku vardır.

- Türkiye'de sanatı nasıl buluyorsunuz?

Bu ülke de sanata doğru bakıldığını düşünmüyorum. Çünkü çok ucuz şeylere prim veriliyor. Ucuz olmayan şeylerin gerçek değerini bulduğunu düşünmüyorum. Benim biraz popüler bir tarafım da var ama başka ülkede olsaydım şu anki konumum çok farklı olabilirdi.       

- Sinema ouynculuğu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sinemaya çok yakın olmadım. Tiyatro beni daha çok heyecanlandırıyor. Kemal Sunal'la olan filmim hala gösteriliyor. (Bıçkın) 30 yaşında çektim.
Sinemada film tutmayınca oyuncu boşa gider. Ama tiyatroda sorumlu sensindir.

- Kadınlara söylemek istediğiniz birşeyler var mı?

Kadınlara kadın gibi olmalarını, saygın ve onurlu olmalarını öneririm. Kendilerine ne kadar saygı duyarlarsa  onlara da o kadar saygı duyulur. Kendilerini sevsinler.
Hayata gülümseyerek bakarak küçük mutluluklarla ve anlarla mutlu olun.

- Nilgün Hanım çok teşekkür ederiz.
Ben çok teşekkür ederim. Hanımlar B-fit 'siz kalmayın.

Önceki makale Güneş / İdil Çeliker: 30 Dakikada Mucize
Sonraki makale Ahmet Saraçoğlu Röportajı