2022’nin Yükselen Sağlık Trendi: Adaptojen Takviyeler— b-fit | Kadınların Spor ve Yaşam Merkezi
2022’nin Yükselen Sağlık Trendi: Adaptojen Takviyeler

2022’nin Yükselen Sağlık Trendi: Adaptojen Takviyeler

Yapılacaklar listenize her dakika yeni bir sorumluluk eklenirken, sürekli bir yerlere yetişme telaşı en tanıdık duygunuz mu oldu? İş hayatı ya da evle ilgili problemlerden uzaklaşmak için sosyal medyaya baktığınızda global ekonomik kriz, doğal afet ve toplumsal şiddet haberleri mi gördünüz? Evet, gün içinde belki onlarca kez bu ve benzeri stres unsurlarının baskısı altında yaşıyoruz. Kimimiz yaşadığı stresi yönetebilmek ve kontrol altına alabilmek için kahve, alkol, sigara gibi sağlıksız baş etme yöntemlerine başvursa da, biz size stresle baş etmenin doğadan gelen, sağlıklı bir yolundan bahsedeceğiz: Adaptojen Takviyeler  

Yüzyıllardan beridir kullanılan ve 2022’nin öne çıkan sağlık trendlerinin başında gelen adaptojenler sıklıkla karşımıza çıkan bir iyi yaşam terimi. Fiziksel, kimyasal ya da biyolojik her türlü strese karşı vücudumuzun direnmesine yardımcı, zehirli olmayan bitkiler ve mantarları ifade etmek için kullanılıyor.

 

Yüzyıllardan beridir Çin tıbbı ve Ayurvedik şifa geleneklerinde önemli bir yer edinen bu şifalı otlar, kökler ve mantarlar; günümüzde ikinci baharlarını yaşıyor. Alternatif tıp uygulamalarında ve destekleyici tedavilerde sağladıkları sayısız faydayla gittikçe daha da popülerleşen bu bitkilerden kimi toz olarak kullanılabilirken kimi çay olarak içilebiliyor veya takviye amaçlı kapsül formunda alınabiliyor.

 

Amerika’da Cleveland Kliniği Sağlık Enstitüsü, Bütünleyici ve Yaşam Tarzı Tıp Merkezi Koordinatörü Dr. Brenda Powell, 2018 yılında TIME dergisine verdiği röportajda, adaptojenlerin vücudumuzda hormon üretimini sağlayan adrenal bezler üzerindeki etkisini, spor yapmanın kaslar üzerindeki etkisine benzetiyor.

 

Dr. Powell, “Egzersiz yapmak vücudumuzda stres yaratır. Ancak düzenli olarak egzersiz yapmaya devam ettikçe vücudumuz bu stresle başa çıkmayı öğrenir. Böylece ilk zamanlardaki kadar yorgunluk hissetmeyiz ve nabzımız fazla yükselmez. Benzer şekilde, adaptojen tüketimi de vücudumuzu stresin etkileriyle başa çıkmak için biyokimyasal olarak eğitir. Zihnimizden, bağışıklık sistemimize ve enerji seviyemize kadar tüm vücudumuzun olması gerektiği gibi çalışmasını sağlamak için hormon üretimini ve strese karşı fizyolojik tepkilerini ayarlarlar.” diyor.

 

Çoğunlukla, uçsuz bucaksız çöller, dağların zirveleri, kuru ve çorak topraklar gibi, dünyanın en elverişsiz ve coğrafi olarak zorlayıcı bölgelerinde yetişen adaptojen bitkiler ve mantarlar, doğru oranda tüketildiklerinde zorlu çevresel koşullarla baş etme yetkinliklerini bizlere geçiriyor. Hormonların salınımını kontrol ederek stres tepkisini düzenledikleri için tek bir işleve (stresle baş etme) hizmet etmiyorlar. Vücudumuzun o esnada başa çıkmaya çalıştığı her neyse, salgıladığımız hormonların duruma uygun şekilde düzenlenmesine yardımcı olarak semptomları hafifletmeye ve azaltmaya yardımcı oluyorlar. Bu sebeple yorgunluk, endişe, uyuşukluk, halsizlik gibi pek çok semptomun iyileştirilmesine destek oldukları biliniyor.

 

Çin tıbbında ve Ayurvedik şifa geleneklerinde yüzyıllardır kullanılan, 70’ten fazla adaptojen özellikte bitki ve mantar türü olduğu biliniyor. Gelin, günümüzde en sık kullanılan ve stresle başa çıkmada etkilerinin yanı sıra stresle bağlantılı diğer semptomları iyileştirmesiyle öne çıkan üç adaptojene daha yakından bakalım.

 

Ashwagandha (Latince adıyla Withania Somnifera)

Hindistan, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde yetişen bu çalı bitkisi, uzun vadeli stres kaynakları ve bunların neden olabileceği hormon dengesizliklerini yatıştırmak için kullanılıyor.

 

Şimdiye kadar sınırlı sayıda araştırma yapılmış olduğu için bilimsel anlamda kesinliği ifade edilemese de, ashwagandha’nın beden enerjisini artırdığı, hafızayı ve konsantrasyonu güçlendirdiği, anti-aging (yaşlanma karşıtı) ve antioksidan etkilerinin olduğu ve libidoyu yükselttiği biliniyor.

 

Altın Kök (Latince adıyla Rhodiola Rosea)

Kuzey Yarımküre’nin çok soğuk ve dağlık bölgelerinde yetişen bu bitki, akut stres ve anksiyete ile başa çıkmada, vücuttaki sağlıklı kortizol seviyelerinin korunmasına yardımcı olmak için kullanılıyor.

 

Dayanıklılığı, direnci ve hafızayı güçlendirmek için yüzyıllardır neredeyse dünyanın birçok yerinde kullanılan altın kök, 1. yüzyılda yaşayan Yunanlı hekim Dioskorides tarafından ‘’De Materia Medica’’ adlı medikal referans metninde ‘Rodia Riza’ ismiyle bahsedilmiş ve enerjiyi, fiziksel performansı ve hafızayı iyileştirdiği kayıt altına alınmıştır.

 

Panax Ginseng

Kore, Çin ve Siberya’da yetişen ve dünyanın en değerli şifalı bitkilerinden biri olan Panax Ginsengi adaptojenler arasında en bilineni ve üzerine en çok bilimsel araştırma yapılmış olanı.

Vücudun strese karşı daha dayanıklı hale gelmesine yardımcı olduğu ve bağışıklık sistemini desteklediği birçok bilimsel araştırmayla da kanıtlanmış. Hücresel metabolizmayı güçlendiriyor, vücudun normal bağışıklık tepkisini düzenlemeye yardımcı oluyor ve hücre gelişimini destekliyor.

 

Bugün insanlar yönetemedikleri stres faktörleri için kalıcı çözümler üzerine çaba harcamak yerine hızlı ve kolay çıkış yolları arıyorlar. Yaşam tarzını değiştirmek yerine bir hap almak çok daha kolay çünkü… Bu noktada adaptojen takviyeler kullanmak cazip gelse de unutmayalım ki, uzun vadede sağlıklı ve mutlu olmak için kendimizi tanımalı, her halimizle kabullenip sevmeli ve hayatımızı mümkün olduğunca ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarımıza hizmet edecek tarzda şekillendirmeliyiz.

 

ÖNEMLİ UYARI: E-ticaret sitelerinin çoğunda kapsül formunda satışı yapılan bu takviyeleri günlük beslenmenize eklenmeden önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız. Bazı bitkisel takviyeler reçeteli ilaçlar ile olumsuz etkileşime girebildiği gibi bazı kişilerin adaptojen bitkilere alerjileri olabilir veya sindirim sistemlerini olumsuz etkileyebilirler.

 

Önceki makale Kadın Dayanışmasının En Sağlıklı Sonucu: b-fit
Sonraki makale Yeni Yılda Sevginizi Sporla Gösterin